YARATICILIK

Yaratıcılık Ne Demektir?
Bilim, sanat, sahne ve şov dünyası, akademik ortamlar, iş yaşamı, gündelik yaşam gibi hayatın her alanında ihtiyaç duyulan düşünsel, duygusal, entelektüel ve sosyal birçok bileşenin bir arada olduğu karmaşık bir beceridir.
Her bireyde var olan geliştirilmeyi ve desteklenmeyi bekleyen yaratıcılık, hem düşünsel hem de duygusal yaşamı ifade etmektedir.
Yaratıcılık kalıpların dışında, alışılmışın ötesinde düşünebilme ve üretebilme becerisi olarak tanımlanabilir. Yaratıcılıkta özgünlük, olağanüstülük, kuraldışılık, değişik olma gibi özellikler bulunur. Olmayan bir şeyi hayal edebilme, bir şeyi herkesten farklı yollarla yapabilme ve yeni fikirler geliştirebilme yeteneğidir.En genel anlamıyla yaratıcılık; “bilinen şeylerden yeni bir şeyler çıkarmak, özgün bir senteze varmak, sorunlara yeni çözüm yolları bulmak, varlıklar ve olaylar arasında yeni ilişkiler kurmak ve böylece orijinal bir düşünce şeması içinde yeni yaşantı, deneyim, fikir ve ürünler ortaya koymak” şeklinde tanımlanabilir.
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • Twitter
  • RSS
Yaratıcılık Eğitimi Neden Gereklidir?
Günümüzde yaratıcılık sözcüğü hem çocuklar hem de yetişkinler açısından büyük önem taşımaktadır. Yaşamın her alanındaki hızlı ve sürekli değişim yeni fikirler ve yeni ürünler yaratmayı, dolayısıyla yaratıcılığı geliştirmeyi zorunlu hale getirmektedir. Yaratıcı insan yeniliklere açık, zihinsel yönden sağlıklı, hoşgörülü, sosyal hayata uyumlu, pek çok alanda beceri kazanmış, özgün, üretici ve bunun gibi pek çok özelliğe sahip olmaktadır.
Yaratıcılık potansiyelini beceriye dönüştürebilmek; günlük yaşamda problemlere çözüm bulmayı, zorluklarla ve stresle baş etmeyi kolaylaştırır. Heyecan duymak, merak etmek, soru sormak kişisel gelişimi destekler, yaşamı zenginleştirir, araştırma ve yeni şeyler deneme cesaretini arttırır, bilimin önünü açar. Hayal gücünü ve mizah duygusunu geliştirir, ilgi ve dikkati toplama süresini arttırır, öz güveni pekiştirir. Bireysel ve toplumsal yaşam kalitesini yükseltir.

Yaratıcılık Eğitiminin Desteklenmesi
Yaratıcılık; esneklik, duyarlılık, akıcılık, orijinallik gibi özellikleri içermektedir. Yaratıcı olmak için her şeyden önce kişinin kendisine güvenmesi, çalışacağı alan hakkında temel teknik bilgilere sahip olması, bağımsız düşünebilmesi, kalıpların dışına çıkabilmesi ve yeteneklerini sonuna kadar kullanabileceği ortam ve özgürlüğe sahip olması gerekir.
Her çocukta yaratıcı olma yeteneği vardır. Farklı olan, yaratıcılığın sürekliliği, derecesi ve ortaya konabilmesidir.
Yaratıcı ortam katı kuralların ve otoritenin olmadığı bir öğrenme ortamıdır. Özgür, serbest bir çevre yaratıcı gücün gelişmesinde önemli bir etkendir. Yaratıcılık için gerekli olan serbestliktir.
Yaratıcılık söz konusu olduğunda yeni deneylere ve gerçeklere açık olmak gerekir. Yaratıcı düşünce tüm bilgileri kullanmak durumundadır. Dolayısıyla bilgiler, veriler çoğaltılıp yoğunlaştırılarak yaratıcılık artırılabilir, geliştirilebilir.
Yaratıcılığın desteklenmesi doğumdan itibaren başlamalıdır. Bu nedenle çocuğun ilk çevresi olan aile, daha sonra oyun ve okul çevresi ve diğer uyarıcılar (radyo, televizyon, dergiler, vs.) yaratıcılığın geliştirilmesinde etkilidir.

Yaratıcılık Eğitiminde Ailenin Rolü:
Doğduğu andan itibaren bebeğin yeni tanıştığı çevre ile uyumunu sağlamak, ailenin özellikle de iletişiminin daha yoğun olduğu annenin görevidir. Bu nedenle anne bebeği ne kadar küçük olursa olsun onunla oynamalı, ona dokunmalı, onu sesli ve sessiz uyaranlarla tanıştırmalıdır. Küçük ses taklitleri yaparak, ona şarkı, ninni söyleyerek sesli uyaranlar vermelidir. Değişik dokularda ve renklerde kumaş toplar, dolgu bebekler, mobiller hazırlanmalı bebek büyüdükçe ona ait eşya ve oyuncaklarının bulunduğu tehlikelerden uzak oynamaya ve yaratmaya elverişli bir fiziksel çevre düzenlenmelidir. Seçilecek oyuncaklar onun duyularına hitap ederken, yaş ve gelişim düzeyine uygun olmalı, yapılandırılmış oyuncaklar yerine kendi kendine yapıp bozarak, takarak, üst üste koyarak oynayabileceği ve yeni ürünler yaratabileceği nitelikte olmalıdır. Oyunlarında sadece anne değil, babası, büyük kardeşleri ve diğer aile üyeleri de rol almalıdır. Ona yapılan örnekler sunmak yerine gerektiği yerde yol göstermek şeklinde küçük yardımlarda bulunularak etkinliği desteklenmeli, olumlu model olunmalıdır. Çocuklara gereken zaman verilip oyunlarını bitirmeleri sağlanmalıdır.
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • Twitter
  • RSS